Evli bir erkeğim ama yürürken kıvırtıyorum, ne yapacağım?
SORU:
1978 doğumlu, evli bir erkeğim. Eşim hamile. Pazarlamacılık yapıyorum. Yürürken kıvırtıyorum. Ne yapacağımı da bilemiyorum. Benim gibi birçok kişi var ama onlar herkesle barışık, ben değilim. Aklıma acayip şeyler geliyor. Ne olur yardım edin. Bilmiyorsanız da, lütfen birine sorun.
CEVAP:
Mailini aldım elime. ‘Bilmiyorsanız bir bilene sorun’ sözünü doladım dilime, öyle ya, en doğruyu bulmalı, kağıt-kalem elimde akademisyenlerin yolunu tutmalı. Birinin kapısını çaldım. “Aman efendim, sen duayensin, senin bilmediğini biz nasıl bilelim? “Bu sorunu ancak Einstein çözer. Dirilsin diye dua edelim” dedi. Ona çok kızdım, ‘Ben duayen falan değilim. O ne demekse sensin” dedim ve orayı terk ettim. Bir başkası da bana diva demez mi? Ya ne divası, ne Sivas’ı, ne Yozgat’ı ne Manisa’sı. Ona da aynı şeyi söyledim, ‘O sensin’ dedim. Yeniden düştüm yollara. A….! Bir de baktım ki sinirden yalpalayarak yürüyorum, sanki ben de kıvırıyorum gibi geldi bana(!) Mailini çöpe attım, bulaşır diye korktum. Hemen sorunu yanıtlamaya kalktım. Anlaşılan sen kadınlara bir şey pazarlıyorsun. Onlardan geçen bir alışkanlığa yakalanmışsın. Çözüm: Ensenden kuyruk sokumuna bir destek koy ve sıkı sıkı bağla. Bunun da bir yararını görmezsen otur haline ağla. Ya da, kıvırma oğlum, kıvırma.